Vadi Evi
Çiçekli // Muğla // 2025
2025
Zeytin ağaçlarının arasına yerleşen bu tek katlı ev, vadiye doğru açılan pitoresk manzarasıyla doğayla sessiz ama derin bir diyalog kuruyor.
Empatide Buluşmak
“Her şey istediğimin fazlasıyla oldu,” diyor Yeşim Hanım. Rana Mimarlık’la ilk görüşmeden itibaren hissettiği güven, sürecin her aşamasına yansımış. Proje önlerine geldiğinde “söyleyecek hiçbir şey kalmadı” derken, tasarımın sadeliği ve özeniyle evinin kendiliğinden ruhunu bulduğunu anlatıyor.
Yeşim Hanım için ev, yalnızca yaşadığı yer değil; kendini bulduğu, nefes aldığı bir alan. “Evinizde neler olmasını istediğinizi söyleyin, arsanızı gösterin,” diyor gülümseyerek, “Rana Mimarlık zaten hiç düşünmediğiniz uyumu size sunuyor.” Onun için bu uyum, zevklerde buluşmanın doğal sonucu.
Zeytin Ağacının Gölgesinde
Muğla’nın Ula ilçesi, Çiçekli Mahallesi’nde yer alan bu tek katlı yapı, zeytin ağaçlarının arasına sessizce yerleşerek doğayla uyum içinde var olmayı seçiyor. Parselin zorlayıcı biçimine rağmen, yapı kütlesi vadiye açılan geniş manzarayı kucaklayacak şekilde konumlanmış; topografyayı ve çevredeki her bir ağacı tasarımın ayrılmaz bir parçası haline getirmiştir.
Evin yerleşiminde, günlük yaşamın akışını kolaylaştıran yumuşak geçişler ön plandadır. Mekânlar birbiriyle kesintisiz ilişki kurar; sabah mutfakta doğan gün ışığı, öğleden sonra salonun gölgesine, oradan da havuz kenarına taşar. Zeytin ağaçlarının yönlendirdiği bu doğal ritim, hem iç hem dış mekânda dingin bir süreklilik hissi oluşturur.
Çelik konstrüksiyon sistemi, yalnızca çevre dostu ve sürdürülebilir bir çözüm olarak değil; aynı zamanda mimari bir ifade aracı olarak tercih edilmiştir. Farklı kotlarda çözümlenen çatı düzlemleri, yapıya hem dışarıdan bakıldığında dinamik bir siluet kazandırır hem de iç mekânda değişen hacimlerle ışığın yönünü zenginleştirir. Bu sistem, kolonsuz geniş açıklıklar ve yüksek tavanlar sayesinde mekânın nefes almasını sağlar. Işığın gün boyunca değişen yönüyle birlikte yaşayan, her saatinde farklı karakter kazanan bir iç dünya yaratır.
Ebeveyn odasını zeytin ağaçlarının arasından yaşam alanına bağlayan geçit doğanın içinde olma hissini güçlendirir. Evin genç kızı için tasarlanan oda ise ana hacimle görsel bağını koruyarak mahremiyetini sürdürür; çalışma, dinlenme ve düş kurma arasında doğal bir denge kurar.
Tüm bu kurgunun sonunda yapı; terası, havuzu ve vadiye uzanan bakışıyla manzarayla güçlü bir bağ kurar. Zeytin ağaçlarının gölgesinde, doğayla yarışmadan onunla birlikte var olan bu ev, sadeliğin ve mekânsal farkındalığın bir arada yaşadığı dingin bir sığınak haline gelir.